Gazze’de biriken atıklar sağlığı tehdit ediyor

Yıllardır İsrail ablukası altında olan ve 4 ayı aşkın süredir de hava, kara ve denizden saldırılara sahne olan Gazze'de, açlık krizi derinleşirken, belediye hizmetlerinin sağlanamaması sonucu çevrede çöp ve çeşitli atıkların neden olduğu kirlilik de artıyor.

Gazze Şehri'nin batısında Filistinli mültecilerin kaldığı Sahil Kampı'nda yaşayan gençlerden Bilal Abdullatif, AA muhabirine yaptığı açıklamada karşılaştıkları sorunları anlattı.

"Acımasız saldırıların devam etmesi belediyenin çalışmalarını sekteye uğrattı ve sokaklarda ve mahallelerde dayanılmaz atık birikmesine neden oldu." diyen Abdullatif, Gazze şehrinin merkezindeki el-Vahde Caddesi'ndeki geçici Yermuk çöplüğünün yanından olabildiğince çabuk geçmek için aceleyle yürüdüğünü dile getirdi.

Çöp depolama alanının yanından geçerken, büyük miktarlarda katı atığın birikmesi sonucu çevreye yayılan kötü kokular sebebiyle baş ağrısı ve dönmesi hissettiğini aktaran Abdullatif, "Atık her yere yayıldı ve kokusu havaya yayılıyor. Sadece bu da değil, böceklerin, kemirgenlerin ve bulaşıcı hastalıkların da yayılmasına neden oldu." dedi.

FİLİSTİNLİLERİN SAĞLIĞI TEHLİKEDE

Abdullatif, Gazze Şehri'ndeki çevre ve sağlık felaketinin genişlemesiyle birlikte insani koşulların ve yaşam koşullarının daha da kötüleşmesinden endişe ettiğini vurguladı.

Gazze'nin doğusundaki eş-Şucaiyye Mahallesinde yerinden edilen 45 yaşındaki Siham el-Kıta, yaşananların büyük bir sağlık ve çevre felaketinin habercisi olduğunu ifade ederek, "Saldırılardan önce toplanan, taşınan ve ayrıştırılan atıklar, şimdi Filistinliler arasında birikerek çeşitli hastalıklarla sağlıklarını tehdit ediyor. Atıklar, fiziksel ve psikolojik sağlık sorunlarına ve birçok hastalığa neden oluyor." diye konuştu.

Gazze'de ilaç yokluğu ve okulların çevresinde atıkların birikmesi nedeniyle küçük çocukların birçok bağırsak ve cilt hastalığına yakalandığına dikkati çeken Kıta, yaşanan atık krizine acil bir çözüm bulunması çağrısında bulundu.

"80 BİN TON ATIK BİRİKTİ"

Gazze Belediyesi Sözcüsü Hüsni Muhenna, belediye ekiplerinin katı atıkları, Cuhr ed-Dik depolama sahasına aktaramaması nedeniyle Yermuk depolama sahası ve çevresinin artık herhangi bir ilave katı atık miktarını alamayacağını belirtti.

Gazze kentindeki koşulları "felaket" olarak niteleyen Muhenna, İsrail saldırılarının başlangıcından bu yana şehrin doğu sınırında bulunan ana atık depolama alanına taşıma işleminin durdurulması nedeniyle yaklaşık 80 bin ton çöp ve atık biriktiğini kaydetti.

Bölgedeki atık krizinin, İsrail'in yoğun saldırıları sebebiyle güvenlik koşulları, atıkları toplamak için kullanılan araç ve kamyonlar için gereken yakıtın tükenmesi ve bu araçların saldırılarda yok edilmesinden kaynaklandığı vurgulayan Muhenna, yıkıcı İsrail saldırılarının başladığı 7 Ekim'den bu yana İsrail ordusunun, Gazze belediyesine ait çeşitli sektörlerde hizmet veren 90 aracı imha ettiğini aktararak, bu durumun temel hizmetlerin neredeyse tamamen aksamasına neden olduğunu vurguladı.

Belediye yetkilisi Muhenna, İsrail'in yıkıcı saldırılarını durdurarak, vatandaşlara temel hizmetleri sunmaya devam etmek için makine, teçhizat ve yakıt sağlanması için uluslararası kurum ve kuruluşlara, acil müdahale çağrısında bulundu.

ESİRLER AÇ BIRAKILIYOR

Filistin Kurtuluş Örgütüne bağlı Esirler ve Serbest Bırakılanlar Heyetinden yapılan açıklamada, İsrail'in aç bırakma uygulamasının Filistinli tutukluların sağlıklarını tehlikeye atacak şekilde kilo kaybetmesine sebep olduğu belirtildi.

Heyete bağlı avukatların son günlerde İsrail cezaevlerine ve gözaltı merkezlerine ziyaretlerine istinaden gerçekleştirilen açıklamada, her Filistinli tutuklunun 15 ila 25 kilo kaybı yaşadığına vurgu yapıldı.

İsrail makamlarının aç bırakma uygulamasının tehlikesine değinilen açıklamada, bu durumun Filistinli tutukluların mevcut ve gelecekteki sağlık durumlarına olumsuz yansımalarının olacağı belirtildi.

Açıklamada, "Erkek ve kadın tutuklulara verilen yemeğin gerekli olan asgari miktarın altında kalması, kalitesiz ve hazırlama şeklinin kötü olması, kasıtlı olarak kirletilmesi, tutukluların vücutlarını virüs ve hastalıklara karşı savunmasız bırakıyor." ifadesi kullanıldı.

Filistinli tutukluların sağlık durumlarının kötüleşmeye başladığı kaydedilen açıklamada, "Hasta tutukluların sayısı ciddi bir şekilde iki katına çıktı ve aç bırakma 7 Ekim'den beri sürdürülen günlük bir cezalandırma yöntemi haline geldi." ifadesine yer verildi.

İsrail'in aç bırakma uygulaması ile Filistinli tutukluların tedaviden mahrum bırakılması uygulamasına dikkat çekilen açıklamada, bu yıl kış mevsiminin de sert geçmesinin tutukluların sağlık durumlarını kötüleştirdiğine işaret edildi.

Açıklamada, İsrail'in Filistinli tutuklulara kötü muamelesine vurgu yapılarak, "son günlerde cezaevi idaresinin Filistinli tutuklulara diz çöktürüp başlarını yere indirdiği, hakaret, küfür, şantaj ve darbettiği" kaydedildi.

İsrail makamlarının Filistinli tutuklulara sözlü hakaret ve psikolojik baskı uyguladığı belirtilerek anne, kız kardeş ve dini değerlerinin hakaret ve aşağılama ile hedef alındığı aktarıldı.

EN AZ 8 BİN 800 FİLİSTİNLİ ESİR VAR

Filistin Esirler Cemiyeti ile Esirler ve Serbest Bırakılanlar Heyetinin verilerine göre, İsrail hapishanelerinde en az 8 bin 800 Filistinlinin bulunduğu tahmin ediliyor.

İsrail'de yayın yapan Calcalist internet sitesinin, İsrail Cezaevleri İdaresi'nin meclise sunduğu rapora dayandırdığı haberinde, İsrail hapishanelerindeki Filistinlilerin yüzde 91'inin, İsrail Yüksek Mahkemesinin asgari ölçüde yaşam alanı ve uyumak için yatak sağlanmasına yönelik kararına uyulmayan koşullarda tutulduğu belirtilmişti.

İsrail'in Gazze Şeridi'ne 7 Ekim 2023'te saldırılarını başlatmasının ardından, işgal altındaki Batı Şeria ve Kudüs'te de baskınlarını yoğunlaştırdı.

İsrail güçlerinin baskınlarında Batı Şeria ve Kudüs'te 7 Ekim'den bu yana 7 bin 170 Filistinli gözaltına alındı, 400 Filistinli öldürüldü ve yaklaşık 4 bin 500'ü yaralandı.

İsrail'in 7 Ekim'den bu yana Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda en az 12 bin 660’ı çocuk, 8 bin 570’i kadın olmak üzere 29 bin 410 Filistinli öldürüldü, 69 bin 465 kişi yaralandı.

Enkaz altında halen binlerce ölü olduğu bildirilirken, halkın sığındığı hastane ve eğitim kurumları hedef alınarak sivil altyapı da tahrip ediliyor.